|
BATI KAYNAKLI SÖZCÜKLERE KARŞILIK
BULMAK
Batı kaynaklı
sözcüklere karşılık
bulma çalışmalarında başat olan yöntem mi, esin ve coşku mu?
|
|
|
|
Tanıtma yazısı sayılabilecek bu kısa yazı, bir yıldan
uzun süre önce tasarlandı... Dil Derneği'nin yayınladığı Çağdaş Türk
Dili dergisinin Şubat 2012 tarihli sayısında yer alan "Dil
Derneği Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulma Yarkurul Çalışması"[i]
başlıklı yazı bize, Batılı sözcüklere karşılık
bulmakta karşılaşılan güçlükleri düşündürdü.
Bildiğimiz kadarıyla, Batılı sözcüklere karşılık bulma
konusunda ilk disiplinli çalışmayı eski TDK'nin Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılıklar Bulma
Yarkurulu yapmış ve çalışma 1972'de, "Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulma Denemesi
I" adıyla bir kitapçıkta toplanmıştı.[ii]
Dilsel sorunlarla ilgilendiği gibi, dille ilişkili ve dile de yansıyan sorunlarla da ilgilenen
ve çalışmalarının bir kesimini Dil ve Politika ve Dil Günlüğü
adlı kitaplarında toplayan Öner Ünalan, Şubat 1973'te, eski TDK'nin
bu çalışmasını ele alan bir inceleme yazmış ve "Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulmada Yöntem Üzerine"
adıyla Soyut
dergisinin Temmuz 1973 tarihli sayısında yayımlamıştı.[iii]
Öner Ünalan, belki de kitabının hacimli olmasını istemediğinden,
incelemesini Dil ve Politika adlı kitabına koymadı.[iv]
Dolayısıyla, eski TDK'nin Batı kaynaklı sözcüklere karşılık
bulma çalışmalarına yönelik eleştiri, saptama ve önerileri yaklaşık 40 yıl gözden ırak kaldı.
İncelemeyi, Öner Ünalan'ın anısına kurduğumuz web sitesine
(www.ragipgelencik.net)
koyarak, bir bakıma gün ışığına çıkarmış olduk.
İncelemeden, Öner Ünalan'ın eski TDK'nin "Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulma Denemesi I"
adlı çalışmasını önemsediği anlaşılıyor: Onu eleştirmekle
kalmamış, yararlı sonuçlar çıkarmış; çalışmanın,
sonraki çalışmalarda yararlanılabilecek değerli bilgiler içerdiğini
vurgulamış. Şöyle söylüyor:
"Bu
incelemede yeni gibi görünen ne varsa, hepsi Yarkurulun denemesinden çıkarılmıştır. O denemede saklı bütün bilgilerin
ortaya çıkarıldığı da söylenemez. Eksikler tamamlanmalı, yanlışlar düzeltilmeli, bu değerli bilgiler bundan sonraki
çalışmalarda uygulanmalı ve daha ileri bilgilere ulaşılmalıdır."
Uzunca incelemesinde Öner Ünalan, ereğini,
"Batılı sözcüklere karşılıklar bulmada daha yetkin bir yöntem geliştirilmesine karınca kararınca katkıda
bulunmak" diye özetliyor ve eski TDK'nin çalışmasında önerilen karşılıkları ayrıntılı bir biçimde irdelikten ve
kimi öneriler getirdikten sonra, "sözcük varlığı ve sözcük türetmede kullanılmış ekler" üzerinde duruyor; sözcük
türetmede kişilerin eğilimine ve az işlek ve işlek eklerin etkisine değiniyor; önerilen sözcüklerin tutunamamasının
nedenlerini saptamaya çalışıyor. "Tartışma
ve Sonuç" kesiminde ise, Yarkurul'un yapısını ve çalışma tarzını eleştiriyor ve "Yarkurulun yaptığı ilk disiplinli
denemenin, yöntem sorununu açıkça ortaya koymuş" olduğunu saptıyor. Önceki çalışmaları ise,
"Eskiden,
daha çok tek tek sözcüklere, ya da kökendeş sözcüklerin hepsine değil de, birkaçına karşılık önerilmiştir. Çalışmalarda
başat olan, yöntemden çok esindir, coşkudur."
diyerek eleştiriyor ve Batılı sözcüklere karşılık bulma işinde
"bilimsel bir yol" izlenmesi gerektiğine işaret
ederek, incelemesini şu önerilerle bitiriyor:
"Şimdi,
Yarkurulun denemesinin ışığında, Batılı sözcüklere karşılıklar bulmada izlenmesi uygun yöntemin ve programın taslağı şöyle olabilir:
"Batılı
sözcüklere karşılıklar bulmada izlenmesi uygun yöntemin ve programın taslağı şöyle olabilir:
"I. Dilimize girmiş
Batılı sözcüklerin tümü saptanmalıdır.
"II. Batılı
sözcüklerin dilimize akını titizlikle ve sürekli izlenmelidir.
"III. Öncelikle
karşılık önerilecek sözcükler saptanmalıdır. (Bu iş, 1. sözcüklerin dilimize yeni girmiş olmalarına, 2. yaygınlıklarına,
vb. ağırlık verilerek yapılmalıdır.)
"IV. Karşılık
önerilecek her sözcüğün, 1. karşıtı, 2. olumsuzu, 3. varsa Osmanlıca karşılığı,
4. daha önce önerilmiş karşılığı ya da
karşılıkları, 5. dilimize girişinde uğradığı anlam değişikliği olup olmadığı,
6. dilimize girişinde bir terslik, bir
yanlış çeviri olup olmadığı, 7. deyimlerde geçip geçmediği,
8. dilimizdeki ve Batı dillerindeki bütün kökendeşleri ya da
türevleri, 9. terimse, hangi bilim ya da yapın dalı ile ilgili olduğu,
10. daha önce önerilmiş karşılıkların hangi ölçüde
uygun olduğu (sözcüğün bütün kökendeşlerine ve kullanılışlarına karşılık önermeye yetip yetmediği),
11. sözcüğe şimdilik
uygun bir karşılık önerilemiyorsa, Osmanlıcasını (varsa) kullanmanın yeğ tutulup tutulamacağı, vb. araştırılıp
saptanmalıdır. (Her sözcük için bunları saptamaya gerek olmayabilir, ama bazı sözcükler için bunların da yetmeyebileceği
gözönünde tutulmalıdır.)
"V. Tek tek
sözcüklere değil, kökendeş sözcük kümelerine karşılık önerilmeli ve aynı kökenden olup da dilimize girmemiş sözcüklere
karşılık önerilmese bile, ileride onlara da karşılık önerilmek gerekebileceği hep gözönünde tutulmalıdır. Dilimize girmiş
olsun ya da olmasın, bir sözcüğün karşıtına ve olumsuzuna her zaman karşılık önerilmelidir.
"VI. Önerilen bir
karşılığın ya da karşılıkların daha önce başka sözcükler için önerilmiş olup olmadığını araştırmak unutulmamalıdır.
"VII. Kökendeş
sözcük kümelerine önerilen karşılıklar sıkı bir irdelemeden geçirilmelidir. (Sözcüklerin birkaç ay sonra bir daha
iredelenmesinde yarar vardır.)
"VIII. Bütün bu
çalışmalar sırasında, yöntemin ve programın geliştirilmesi hep gözönünde tutulmalıdır."
Öner Ünalan'ın 1973'te yazdığı "Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulmada Yöntem Üzerine"
adlı incelemesi, eleştiri, saptama ve önerileriyle, Batılı sözcüklere karşılık
bulma sorunuyla ilgilenenler ve yöntem ve program arayışında olanlar için bugün
de değerini
koruyor. (Yazının bağlantı adresini iii. sonnotta verdik.)
i Bkz.: "Dil Derneği Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulma Yarkurul Çalışması",
Çağdaş Türk Dili (dergi), sayı 288, Şubat 2012, s. 740-742.
ii Bkz.: "Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulma Denemesi I", TDK Yayınları: 355, Ankara, 1972.
iii Bkz.: Ragıp Gelencik, "Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulmada Yöntem Üzerine", Soyut (dergi), sayı 60, Temmuz 1973, s. 20-34. (Yazıyı
okumak için buraya
tıklayınız.)
iv Bkz.: Ragıp Gelencik, "Dil ve Politika", 1. baskı, Fe Yayınları, Ankara, Kasım 1993.
(Kitapla ilgili bilgi için buraya
tıklayınız.)
|
|